Malatya adliye binasısı için ayrılan 57 dönüm arsa kayıp oldu
Büro Memur-Sen Malatya Şube Başkanı Mustafa Şimşek, üyelerin özlük hakkı ve Malatya Adliye binası gibi birçok sıkıntıyı dile getirmek için basın toplantısı düzenledi. Şimşek, Cumhurbaşkanının 'Sıkmadığınız el, çalmadığınız kapı kalmasın’ dediğini, ancak bırakın el sıkmayı, kapılarını çalmalarını; uzatılan elin havada kaldığını ve kapıların kendilerine tamamen kapatıldığını vurguladı.
Yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var
Büro Memur-Sen olarak çok sayıda kurum ile muhatap olduklarını ifade eden Şimşek, farklı kurumlardaki her memurun hak ve kazanımlarını yasal çerçeveler düzeyinde korumak ve yeni kazanımlar elde etmeye gayret gösterdiklerini kaydetti. Kurumlardaki her memurun farklı sorunlarının kendilerini ilgilendirdiğini aktaran Şimşek, "SGK'daki 666 sayılı K.H.K ile alınan haklarımızı geri istiyoruz. Sosyal Güvenlik Uzmanlık kadrosunun verilmesini ve Görevde Yükselme Sınavının açılması ile denetmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesini bekliyoruz. SGK'daki bina sorunu uzun uğraşı ve gayretler neticesinde çözülmesi bizi sevindirmiştir. Yeni binanın yapımına başlanmasından dolayı yetkililere teşekkür ederiz. Ancak yetkililerden bir isteğimiz daha var. Yeni bina Yeşilyurt bölgesinde olduğundan, bu binanın Yeşilyurt bölgesine, Eski ve mevcut binanın ise Battalgazi bölgesine S.G.K olarak hizmet verecek şekilde yeni bir yapılandırmaya gidilmesi çok şık olacaktır. Ayrıca bazı kurumlarda, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavının açılmış olması son derece önemli gelişmedir, Ancak yazılı sınavda yüksek puan alan memurların mülakat da elenmesi bizi üzmektedir. Bunun için mülakat sınavlarında yeni bir düzenlemeye ihtiyaç vardır" dedi.
Türkiye’de bir benzeri yok
Malatya'ya kazandırılması planlanan yeni adliye sarayını ilgili konuşan Şimşek, "Adliye bina sorunu gittikçe çözülmez bir kör düğüm olmuştur. Şu anda adliye 5 ayrı binada faaliyet vermektedir. Türkiye’de Malatya benzeri bir başka adliye bulamazsınız. 7 yıl önce adliye yapımı için tahsis edilen 27.000 m2'lik arsaya daha sonra ilave olarak tahsis edilen yaklaşık 30.000 m2'lik alan ile birlikte toplam 57.000 m2 üzerinde çalışmalar yapılmış, özel sektöre büyük paralar verilerek projeler yapılmış, ancak bir türlü temeli atılamamıştır. Bina yapımı gecikince, 2017 yılında iktidarın Malatya milletvekillerine ve bakanımıza bizzat yazı yazarak, adliye binasının bir an önce yapılmasını talep ettik. Adalet Bakanlığından sendikamıza verilen cevapta, adliyenin 2018 programına alındığı bildirilmiştir. Ancak 2020 yılında bulunmamıza rağmen halen binanın yapılmasına başlanmadığı gibi, parseline de biri önceden göz koymuş olmalı ki, buraya adliyenin yapımından vazgeçildiğini öğrenmiş bulunuyoruz" şeklinde konuştu.
Malatya için büyük bir şansızlık
Şimşek, adliye binasına başlanmamasına ve tahsis edilen parselden vazgeçilmesinin sebebini siyasilerle görüştüklerini belirterek, "Görüştüğümüzde, adliyenin eski askeri hastanenin yerine düşünüldüğü, şehrin ve kırsal alanların gelişmesi için buranın üzerinde çalışıldığı ifade edildi. Üzülerek söylemek isterim ki, bakanımız avukat, il başkanımız avukat, ilçe başkanımız avukat olduğu halde adliyenin 7 yıldır yapılmaması ve yerine başka amaçla el konulmuş olması Malatya için büyük bir şansızlıktır. Adliye binasının şehir planlamasına ve şehrin gelişmesine katkı sağlamak için yeri değiştiriliyorsa, bende şunu ifade etmek istiyorum; Mevcut adliye binası yaklaşık 30 yıla yakındır hizmet vermektedir. Ancak eski eşya pazarı ( bitpazarı) neden hala yanı başında duruyor? Şehrin gelişimi için neden belediye binalarını kırsal alanlarda inşa etmediniz? Maalesef buna cevap bulamıyoruz. Mevcut arsadan vazgeçilmiş ancak Askeri Hastanenin yeri de henüz tahsis edilmemiştir. Burada tahsis işlemlerinin yapılması ve yeni bir adliye binasının yapılması uzun zaman isteyeceği muhakkaktır. Yeni mahkemelerin açılmasından da yer sıkıntısının yaşanacak olması bir gerçektir" diye konuştu
Sivil memurlar sıkıntı çekiyor
TSK'deki sivil memurların çalışma ortamında büyük sıkıntılar yaşandığını söyleyen Şimşek, "Müdür veya mimar-mühendis unvanlı sivil memurlar, kendi emsali olmayan unvandaki askeri personelin emri altına alınmaktadır. Buda çalışan sivil memurlarımızı rencide etmektedir. Ayrıca mesai yaparken askeri personel gibi değerlendirilirken, bir takım sosyal haklar ile özlük haklarına gelince sivil personel alarak değerlendirilmesi büyük bir haksızlıktır. Bu haksızlıkların ve adaletsizliklerin bir an önce giderilmesini istiyoruz" dedi.
Yürekli siyasileri yanımızda bulamıyoruz
Emniyet de çalışan çok sayıda teknisyen yardımcısı bulunduğunu, teknisyen yardımcılarına, çaycılık ve temizlik gibi her türlü işler yaptırıldığını ileri süren Şimşek, "Teknisyen yardımcısı adından da anlaşıldığı gibi teknisyene yardım eden demektir. Ancak teknisyen yardımcılarına çaycılık ve temizlik gibi her türlü işler yaptırılmaktadır. Bu nedenle bazı teknisyen yardımcılarına ceza verilmekte ve azarlanmaktadırlar. Bu durumunda bir an önce düzeltilmesini bekliyoruz. Yukarda izahına çalıştığım sorunlar sadece bir kaçını oluşturmaktadır. Sözleşmeli personelin bir an önce kadroya alınması en önemli taleplerimizden biridir. Ayrıca seçim öncesi sözü edilen 3600 ek göstergenin bir an önce tüm memurlara verilmesini bekliyoruz. Takdir edersiniz ki, ülkemizi siyasiler idare etmektedir. Dolayısı ile sorunlarımızın çözüm yeri de siyasi alandır. Ancak bu sorunlarımızı dinleyecek yürekli siyasi şahsiyetleri yanımızda bulamıyoruz. Üzülerek ifade edeyim ki, görüşme taleplerimiz bile karşılık bulmuyor. Her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanımız; ‘Sıkmadığınız el, çalmadığınız kapı kalmasın’ diyor ise de, bırakın elimizi sıkmalarını ve kapımızı çalmalarını, uzattığımız el havada kalmakta ve kapılarını da adeta bize kapatmış durumdalar. Her şeye rağmen; Ülkemizin birlik ve beraberliğinin bozulmamasını, göklerimizde ay yıldızlı bayrağımızın inmemesini ve camilerimizin cemaat’ sız ve ezansız kalmamasını yüce Rabbimden niyaz ederim" yorumunda bulundu.
YORUMLAR