Kâinatın en güzel meyvesi olan insan, Allah’ın yarattığı en büyük mucizedir. Ham maddesi et, kemik ve kandan oluşan bu eşsiz varlığa sayısız duygu veren ve o duygularla doğruyu yanlışı ayırt etme özelliğini Allah kullarına lütfetmiştir. Bu duygulardan bir tanesi de öfkedir. Bu duyguyu yok etmek mümkün değildir. Esas olan da, öfkeyi yok etmek değil de onu doğru yöne kanalize etmektir.
İnsanın hem bireysel hem toplumsal yaşantısında huzurlu olabilmesi için olumsuz duygularını kontrol etmesi ve bunlarla baş edebilmesi gerekir. İnsan hayatını sürdürebilmesi ve onu dış tehlikelerden koruyabilmesi için fıtratına koyulan bir duygudur. Bu duygu tüm canlılarda var olan tabi bir heyecandır. Bu duygumuzu dünyevi endişe için değil, uhrevi endişe için kullanırsak, yerini bulmuş olur.
Dünya’ya aşırı düşkünlük, şan şöhret, makam mevki, zenginlik, hırs gibi duyguları frenlenmedikçe öfke çoğalır. Kendisini verilen nimete kanaat etmek ve sabır göstermek. Dünyanın malına mülküne kendini kaptırmadan, onun bir emanet olduğunu düşünmek ise bu öfkeyi kontrol eder.
Vatanımıza zarar vermek isteyen kişilere karşı öfke elzemdir. Yoksa vatanı, milleti, hukuku, doğruyu iyi savunmak mümkün olmaz. Sahabenin hayatına baktığımızda; onlar savaşa gittiklerinde düşmana karşı acımasız, fakat kendi aralarında birer melek gibi idiler.”
Bediüzzaman Hazretlerine göre, öfkenin üç hali vardır. İfrat, tefrit ve vasat halidir. İleri derecede saldırganlık, maddi ve manevi hiç bir şeyden korkmayıp yakıp yıkmak, her tarafı kırıp dökmek, öfkeyle kalkıp zararla oturma halidir.
Bütün istibdatlar, tahakkümler, baskılar, şiddetler, zulümler, haksızlıklar, kavgalar, cinayetler bu sebepten çıkıyor. Bu nedenle öfkeyi kullanmak helâl değildir yasaklanmıştır. Dinimiz bize ifrat ve tefritten uzaklaştırıyor. Öfkenin vasat halini yaşamamızı emrediyor."
“O takva sahipleri bollukta ve darlıkta verenler, öfkesini tutanlar ve insanların kusurlarını af edenlerdir. Allah iyilik edenleri sever. (Ali İmran süresi 134)
Peygamberimiz (sav) bu konuda şöyle buyuruyor; Öfke kalpte bir kor parçası gibidir. Sizden biri öfkelendiğinde; ayakta ise otursun, oturuyorsa uzansın, uzanmış ise vücudunu toprağa değdirsin. (Eûzü Billah) Allah’a sığınırım derse öfkesi geçer. Öfke şeytandandır. Şeytan ateşten yaratılmıştır. Su ateşi söndürür. Öfkelendiğiniz zamanda abdest alınız. Öfkenin ve ağız kavgasının ilacı iki rekat namazdır. (Riyazu’s Salihin)
Ey Kâinatın yegâne Rabb’i olan Allah’ım verdiğin tüm latifelerimizi senin yolunda kullanabilmeyi bizlere nasip et. Uyanık müminlerin sınıfına dâhil et. Bizleri göz açıp kapayıncaya kadar nefsimizle baş başa bırakma. Razı olmadan ruhlarımızı bedenlerimizden alma. Amin
Emanetin sahibine emanetsiniz.
YORUMLAR