2015 Genel seçimleri ve Malatya

Malatya siyaseten çok marifetli bir şehir olma vasfından epeyce uzak.

İktidar odaklı gelişen rey verme alışkanlığının 2015 Genel seçimlerinde aynen devam etmesi olası. Bunun anlamı da şu, Malatya yine kaybeden şehir olmaya hazır bir nefer gibi sandığın başına gidecek. Kimse sürpriz beklemesin.

Taşrada kalan şehirler için iktidar ortağı olarak, hizmetlere talip olmak elbette ki anlaşılır bir durum. Hem taşrada kalıp, hem de muhalefet olmak akıllıca bir davranış değil. Öyleyse, Malatyalıların iktidar partisine oy vermelerini eleştirmek yerine, daha sağlıklı bir tavır ortaya koymasını beklemek daha doğru bir yaklaşım olacak. Eğer Kaybeden şehir Malatya olmasın diyorsak.

Bugünler de iktidar partisi il ve ilçe yönetimlerini belirleyen kongrelere gidiyor. Görülüyor ki, başta il başkanı olmak üzere, siyasi varlıkları tartışmaya açılmış milletvekilleri geleceğin yöneticilerini belirliyor. Bu bir çelişki. Söz gelimi 2015 seçimlerinden sonra emekli olma ihtimalleri çok yüksek olan vekillerin, kongreler de tek tek yönetici atamaları kamuoyunda hiçte sağlıklı görülmüyor. Kongrelerin, özgür irade ve demokratik temayüllere göre yapılmasının daha doğru bir yaklaşım olduğu bilinmektedir.

AK Parti takım oyunu şeklinde seçim meydanlarında boy gösteriyor. Bunun son örneği de, 2011 Genel seçimlerinde milletvekili Mücahit Fındıklı, 6 Milletvekilinin ismini de Recep Tayyip Erdoğan olarak sıralamıştı. Doğrudur. Bu bir takım oyunu ve eğer listede değişim olacaksa “ya hep ya hiç” şeklinde tezahür etmelidir.

Malatya’nın Ak Partiyle yaptığı iktidar ortaklığı maalesef vaat edilen hedeflerin çok gerisinde kaldı. Siyasetin artısı denilecek önemli hiçbir gelişme olmadı. Bu durumun faturası mutlaka siyaseten kesilmelidir.

Malatya milletvekilleri başarılı oldu. Şehre olumlu katkı sundular diyorsanız da, mevcut vekilleri yeniden aday olmalarının hiçbir sakıncası görülmemelidir.

Ancak mevcut tabloda ciddi bir başarısızlık söz konusudur.

Malatyalıların 2015 genel seçimlerinde iktidar ortağı olmaları çok önemlidir. Ancak daha önemlisi bu ortaklığı, Malatya çıkarlarını gözetecek ehliyet ve liyakat sahibi temsilcilerle sağlamak olacaktır. Falan grubun adamı, filan grubunun adamı şeklinde yaklaşımlara dur denilmelidir.

Tam bu noktada iş Malatya kamuoyuna düşmektedir. Gerekirse reyini pazarlık konusu yaparak, biz bu adamları istemiyoruz, diyerek, gerçek temsilcilere sahip çıkma basireti de gösterebilmelidir.

Hem 2011 genel seçimleri hem de 2014 yerel seçimlerinde gösterilen duyarsızlık, Malatyalıların ağız tadını bozmuştur. Tepeden inme isim listesiyle belirlenen milletvekilleri, şehrin çıkarları karşısında adeta buz tutmuşlardır. TOKİ’yle yapılan Hastane, stat ve kentsel dönüşüm projesinde tamamen Malatyalıların zararına imza atarak, emanete hıyanetlik yapmışlardır

2015 Genel seçimlerine yeni bir umut yeni bir hevesle yola çıkmanın tek yolu partizanlık anlayışı yerine şehircilik anlayışını özümsemiş kişilerle yola çıkmak olacaktır.

Diğer bir konu ise Malatyalıların iktidar partisine cömert davranmasıdır. 6 milletvekilinin 5’ini doğrudan tek bir partiye teslim etmenin hiçbir mantıklı gerekçesi olamaz. Siyaset, kazan kazan politikasıdır. İki tarafın kazanacağı netice 5-1 lik skor olamaz. 4-2, 3-3 gibi skorlar daha adil gibi gözüküyor.

Malatya gibi her eğilimin temsil edildiği bir şehrin aynı görüntüsünün mecliste de tezahür etmesi hem şehir hem de ülke siyasetine yarar getireceği muhakkaktır. Malatyalı MHP’liler de, HDP’Lilerinde mecliste temsil edilmesi, sağlıklı bir Malatya için şarttır.

Mecliste yoklar diye komşularımızı, hemşerilerimizi görmezden gelemeyiz.

Adına ortak akıl denilen şey, tek düşüncedeki insanların verdiği karar değil, farklı düşüncedeki insanların mutabakat kaldığı değerli ortak paydalardır.