Millete yakışan, Ümmete de yakışır

Millete yakışan, Ümmete de yakışır

Mümtaz TOY

Müslümanca bir dünyada yaşamak için gelin hep birlikte, 10 ağustosta yapılacak seçim sandıklarına sadece oy pusulası atmayalım, aynı zaman da bir adette karanfil bırakalım.

T.C Devletinin Cumhurbaşkanını ilk defa halkın verdiği oylar belirleyecek. 50 milyon dolayında vatandaşın 10 Ağustos Pazar günü sandığa giderek, kimin Cumhurbaşkanı olacağına karar verecek. Öncelikle bu seçimlerin her türlü saygıyı ve övgüyü  hak ettiğini söyleyerek yazıya başlamak isterim.

Anadolu topraklarında halk iradesinin yönetimde ilk defa böylesine geniş katılımlı bir çoğunlukla  tecelli ettiğine ilk defa tanıklık edeceğiz. Asıl zafer bu. Sandıktan hangi adayın ismi çıkarsa çıksın, çıkan ismin, milletin adamı, halkın özgür iradesi olduğunu kabul edip, çoğunluğun iradesine boyun eğmeliyiz.

Türkiye, Pazar günü yapılacak seçimler için çok bedeller ödedi. Deyim yerindeyse acıya akran oldu. Seçimler öncesi yapılan hararetli tartışmaların, söylemlerin, adayları gaza, halkı bir algının odağına yakınlaştırmak adına yapıldığını düşünmek istiyoruz.

Daha düne kadar bir dünya görüşü olmayan, evrensel gerçeklerin ötesinde yaşayan Anadolu insanın bugün devletin tepesinde ki bir numaralı liderini seçmek için yürüdüğünü görmek, sosyolojik bir devrim, toplumsal bir uyanış olarak görmeliyiz.

Düşünce ve inanç olarak paydaş bulunduğumuz Ortadoğu coğrafyasını da yakından ilgilendiren Cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylar arasında ehliyet ve liyakat seçeneğini göz önünde tutmalıyız. Devlet tecrübesi, dünya görüşü ve referansları sıralayıp, ince eleyip, daha sık dokuduktan sonra özgür iradelerimizle oylarımızı kullanmalıyız.

10 Ağustos Pazar günü, verdiğimiz oylarla Cumhurbaşkanı olacak kişinin, Allahtan ve milletten başka hiç kimseye göbek bağı olmaması çok önemlidir. Çünkü sadece Çankaya köşkünde makam koltuğunu dolduracak bir cüsse seçmiyor, aynı zamanda 77 milyona bir lider ve düşünce ve inanç paydalığı yaptığımız 2 Milyar Müslüman dünyası içinde bir öncü bir sözcü seçtiğimizin de bilinciyle, oy pusulasını içine yerleştirdiğimiz zarfı kapatmalıyız.

Önümüzde ki Pazar günü yapılacak seçimleri hiç kimsenin sıradan, öylesine bir eylem olarak görmeye hakkı yok. Yırtılan her  oy pusulası, ya da hile karışmış bir mühür, halk iradesine yapılmış bir ihanet olarak görülmeli. Seçmen listesinde adı yazan herkes ailesiyle bu coşkuya ortak olmalı. Zaman,Tam bağımsız ve Yeni Türkiye için omzumuzda taşıdığımız tuğlayı, yerine koyma vaktidir. Haydi, Türkiye..

Hedefi, vizyonu, dünya görüşü olan bir liderin etrafında, geleceğe emin ve güvenilir adımlarla atmak her birimizin hakkı.

İnanç ve kader ortaklığı yaptığımız daha yüz yıl öncesine kadar aynı sınırlar içinde yaşadığımız insanların yer alacağı özgür bir ülke umuduyla sandığa gitmeliyiz.

Aklın, bilimin, hakkın, adaletin, sosyal paylaşımın, insan haklarının egemen olacağı bir dünya için atacağımız minik adımların aynı zamanda bu dünyanın bir imtihan yeri olduğunu  kalbimize, vicdanımıza, zihnimize hatırlatacak bir işaret fişeği olarak ta ateşlemeliyiz.

Son söz olarak,

Aklımıza mukayyet olalım.

İddialara, adayların bir biri hakkında söylediği laflara bakmak yerine, başımızı gömdüğümüz kumdan kaldırıp, önce etrafımıza, sonra dünyaya bakıp, ön yargılarımızdan arınıp, sadece ve sadece özgür irademizle liderler lideri olacak adayı tercih edelim.

Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için yaşamadıkça, inanın bu dünya hiç değişmez.

Son cümle olarak ta,

Millete yakışan, ümmete de yakışır.

Allah, hayırlı etsin.

12. Cumhurbaşkanımızın

Allah yar ve yardımcısı olsun.